-
1 дощечка
-
2 batten
n. tiriz; takoz; tahta parçası,————————v. sırtından geçinmek, semirmek, şişmanlamak, tıkınmak, tirizlerle; sağlamlaştırmak, sağlama almak* * *ensiz tahta parçası* * *['bætn](a piece of wood used for keeping other pieces in place: These strips are all fastened together with a batten.) ince tahta parçası, tiriz -
3 tronçon
-
4 Latte
f.ince tahta parçasıf.kale direği -
5 Latten
pl.ince tahta parçasıpl.kale direği -
6 ثقاب
ثِقَابkibritAnlamı: bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan, küçük tahta parçası -
7 glisser
Iv i1 se déplacer kaymak [kaj'mak]◊La voiture a glissé sur le verglas. — Otomobil buzla kaplı yolda kaydı.
♦ glisser des mains elden kayıp düşmek◊Le plat m'a glissé des mains. — Tabak ellerimden kaydı.
2 kaygan [kaj'gan]IIv t1 introduire sokmak2 dire gizlice söylemek◊Il lui a glissé un mot à l'oreille. — Kulağına gizlice bir şey söyledi.
-
8 se gondoler
v prkabarıklık yapmak◊La planche s'est gondolée. — Bu tahta parçası kabarıklık yaptı.
-
9 batten
ensiz tahta parçası -
10 شطفة
شُطْفَة1. kıtaAnlamı: parça, tane2. limeAnlamı: parça, parçalara ayrılmış, yırtık3. kelle4. kuşbaşıAnlamı: küçük parça5. çırpıAnlamı: dal budak kırıntısı6. pareAnlamı: parça, kısım7. kıymık8. parçaAnlamı: bir bütünden ayrılan -
11 شظية
См. также в других словарях:
parke — is., Fr. parquet 1) Konut, iş yeri vb. yerlerin tabanını döşemek için çeşitli boyutlarda, ince, uzunca tahta parçalarının veya yapay malzemenin belirli bir düzene göre yerleştirilmesiyle yapılan döşeme 2) Bu döşemede kullanılan, aynı boydaki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DIRAM — Ateşin alevlenmesi. * Ateşin alevi. * Odun parçası, tahta parçası (tezcek ateş tutuşup alevlenir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çöp — is., Far. çūb 1) Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi. P. Safa 2) Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toyaka — is. Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAŞEB-PARE — f. Tahta parçası. Yonga … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUZTARRÎN — Çaresizler. Sıkıntı içinde olanlar.(Arkadaş! Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır. Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük bir şey, en küçük bir şeye musahhar ve muti olur. Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıymık — küçük tahta parçası … Beypazari ağzindan sözcükler
mandal — kapaklı dolapları kapalı tutmaya yarayan tahta parçası … Beypazari ağzindan sözcükler
takoz — is., Rum. 1) Bir eşyanın altına kıpırdamadan dik durması için yerleştirilen ağaç kama, kıskı 2) Bir taşıtın kaymaması, kımıldamaması için tekerlekleri altına yerleştirilen tahta, plastik vb. engel 3) Çivi çakmak için duvarın içine yerleştirilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasa — is., İt. cassa 1) Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. S. F. Abasıyanık 2) Ticarethanelerde para alınıp verilen yer 3) Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıymık — is., ğı Çok küçük ve sivri tahta, demir veya kemik parçası Elime kıymık battı … Çağatay Osmanlı Sözlük